Öyküsü:
Sağ gözünde 10 gündür görme azlığı tarif eden 65 yaşında bayan hasta.
Diabetes Mellitus (yok)
Sistemik Hipertansiyon (yok)
İlaç: Lipitor tb (Atorvastatin kalsiyum)
Sigara (yok)
Travma hikayesi (yok)
Aile hikayesi (yok)
Muayene Bulguları
Görme keskinliği sağ gözde 6-7/10, sol gözde 10/10 düzeyindeydi. Göz içi basınçları her iki gözde 16 mmHg olarak bulundu. Ön segment muayenesinde bir patoloji saptanmadı. Fundus muayenesinde her iki gözde yaygın drusen, sağ gözde makülada seröz bir dekolman, sol gözde ise fovea üst temporalinde telenjiektazik damarlar izlendi (Rersim 1A ve 1 B).


Test Sonuçları
Flöresein anjiyografide sağ gözde fovea alt temporalinde küçük hiperflöresan bir odaktan giderek artan sızıntı (RESİM 2A), geç fazda PED içersine göllenme ve kistoid maküla ödemi belirlendi (RESİM 2B). Sol gözde drusen hipoflöresandı, pigment değişiklikleri de hipoflöresan odaklar oluşturdu. Fovea üst temporalindeki telenjiektazik damarlar sızıntıya neden olmadı.


İndosiyanin yeşili anjiyografide sağ gözde hipoflöresan PED kenarında küçük bir neovasküler ağ ve retino-retinal anastomoz görüntülendi (RESİM 3Ave 3B). Sol gözde drusen hipoflöresandı.


OCT incelemesinde sağ göz fovea kesitinde intraretinal neovasküler ağa ait parlak yansıma (RESİM 4A), az miktarda retina altı ve retina içi sıvı birikimi ve seröz pigment epitel dekolmanı izlenmekteydi.(RESİM 4B). Sol gözde drusenlerin neden olduğu düzensizlikler dışında bulgu yoktu.


Ayırıcı Tanısı
-Gizli KNV
-Santral seröz koryoretinopati
-RAP
-Polip
Tanı
Retinal Anjiomatöz Proliferasyon
Retinal anjiomatöz proliferasyon (diğer isimleri retina koroidal anastomoz, tip 3 neovaskülarizasyon) koroid ve retina damarları arasındaki normal olmayan anastomoz şeklinde görülen yaşa bağlı maküla dejenerasyonunun bir formu olarak tanımlanmaktadır. RAP’ın ilk bulgusu paramaküler yerleşimli derin kapiller pleksustan kaynak alan intraretinal neovaskülarizasyonlardır (EVRE 1). Bazen retina damarları bu neovaskülarizasyon ile birleşerek retino-retinal anastomoz oluşturabilir. İntraretinal neovaskülarizasyon fotoreseptör tabakasının arkasına doğru geçerek retina altı neovaskülarizasyon oluşturabilir (EVRE 2). Lokalize nörosensoriyel retina dekolmanına intraretinal ödem eşlik edebilir. Retina altı neovaskülarizasyon pigment epitelini içerdiğinde seröz pigment epitel dekolmanı görülür. EVRE 3 RAP ise koroid neovaskülarizasyonu ile birleşerek vaskülarize pigment epitel dekolmanı veya prediskiform skar dokusu ile kendini gösterir.
RAP prognostik açıdan ayırıcı tanıda zaman zaman zorlanılan kronik SSR ve gizli KNV’den farklılık gösterebilir. Anti VEGF tedavisinin RAP lezyonlarında gizli KNV’ye göre daha az başarılı olduğundan şüphelenilmektedir. RAP olgularında bazen PDT ya da PDT+anti VEGF kombinasyonunun kullanılması gereklidir. Bu nedenle ayırıcı tanıda şüpheye düşülen gizli KNV ya da kronik SSR olgularında, İSYA çekimi yapılarak mutlaka RAP’ın ayırılması gerekmektedir. RAP tanısında FFA ve OCT’ye İSYA’nin de eklenmesi gerekebilir.
TEDAVİSİ:
İntravitreal anti-VEGF injeksiyonu
Kaynaklar
Yannuzzi LA, Negrao S, Iida T, et al. Retinal angiomatuos proliferation in age related macular degeneration. Retina 2001: 21; 416-434. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11642370/